ara
ara

Kızarınca ne diyeceğimi bilemedim. İçimde koş diye bağıran bir kişi vardı, bir yandan da geline bir şey yaptıysan otur diyen ikinci bir kişi. İkincisini o gece duydum, yarın kararı bildirin. İstanbul’un bize sunduğu her şey hakkında nişanlımla uzun uzun konuştuk. Sonuç olarak anlaştık. Düğünden önce gelinim gidip oradan ev alınca işler orada başladı. Tabi onun işi başlayınca ben de telefonlardan muzdaribim. Patronu onu sık sık aradı, bu yüzden birbirleriyle konuşmadan ayrılamayacağını anlarsa görüşmeyi kabul etti. Geçenlerde benimle İstanbul’dan geldi. Bir yerde buluşup oturduk ama birinin görmesinden korktum. Bunu yapmamamı, kendimi riske atmamamı, sakin bir yere gitmemi söyledi. Kaşıntıyı kaşıdım, resmen evi dekore ettirdi ve iki dakika içinde gittik. Üzerimde siyah mini bir elbise vardı, arabada oturuyordum, gözleri bacaklarımdaydı, eve geldiğimizde beni duvara çarptı ve dudaklarını kalçalarıma kenetledi.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*